Matt Palmer, Korku Sokağı: Mezuniyet Balosu’nda mükemmel ölüm sahnelerinin perde arkasını anlatıyor
Netflix’in Fear Street serisinin dördüncü filmi Korku Sokağı: Mezuniyet Balosu (Fear Street: Prom Queen), 1988 yılının karanlık ve gerilim dolu atmosferinde geçiyor. Yönetmen Matt Palmer, filmde mükemmel ölüm sahneleri yaratmanın perde arkasını ve unutulmaz müzik seçimlerini anlatıyor.
Netflix’in popüler korku serisi Fear Street’in (Korku Sokağı) yeni filmi Mezuniyet Balosu, izleyicileri 1988 yılına, Shadyside kasabasının karanlık sokaklarına götürüyor. Kıdemli balo öncesi yaşanan politik entrikalar ve rekabetin gölgesinde, maskeli bir katilin korkunç planları adım adım ortaya çıkıyor.
Yönetmen Matt Palmer, filmdeki unutulmaz öldürme sahnelerinin yaratım sürecini ve 80’ler ruhunu yansıtan müzik seçiminin detaylarını özel bir röportajda paylaştı.
Matt Palmer, Netflix’in Fear Street serisinin dördüncü filmi olan Korku Sokağı: Mezuniyet Balosu ile ilgili Digital Trends'e verdiği röportajda, filmdeki cinayet sahnelerini yaratmak için ne kadar zaman harcadıklarını itiraf etti. Palmer, “İzleyicilere nasıl öldürüleceğini öğretmek için epey vakit geçirdik,” dedi.
Korku Sokağı: Mezuniyet Balosu Konusu
Mezuniyet Balosu, önceki üç Fear Street filminin devamı niteliğinde olmasa da, aynı Shadyside kasabasını paylaşan bağımsız bir hikaye olarak karşımıza çıkıyor. Film, 1988 yılını sahneye koyuyor; lisenin geleneksel balosuna sadece iki gün var ve altı genç kız, balo kraliçesi unvanı için kıyasıya rekabet ediyor. Bu kızlardan ikisi, asi Lori Granger (Hindistan Fowler) ile popüler ve zeki Tiffany Falconer (Fina Strazza), sert bir düşmanlık içindeler. Ancak yarıştıkları tek şey sadece oylar değil; balo gecesi, gizemli ve maskeli bir katilin tehdidi altında...
1980’ler Atmosferi ve Müzik Seçimi
Palmer, filmin 80’ler havasını yakalamasında müziğin oynadığı önemli rolü şöyle anlatıyor:
“Mezuniyet Balosu'nda kullanılan ‘I’m Not Afraid’ şarkısı benim için çok özelydi. Aslında biraz daha az bilinen bir şarkı ama o melodideki ritim ve tını, balo gecesinin gerilimini ve atmosferini mükemmel yansıtıyor. Başlangıçta müzikler üzerinde çok çalıştık; bazı sahneler için farklı parçalar denedik ve en doğru enerjiyi yakalamaya gayret ettik.”
Müzik seçiminde yönetmen Palmer'ın dikkatli ve yaratıcı bir yaklaşımı var. Bazı sahnelerde müziğin atmosfer yaratmada önde geldiğini, bazılarında ise sahnenin şekillendiğini belirtiyor. Ünlü müzisyenlerin şarkılarını lisanslama sürecinin zorluğuna da değinerek, bazen planlanan parçaların değiştiğini anlatıyor.
Kitaptan Filme: Karakter ve Hikaye Değişiklikleri
R.L. Stine’in romanından uyarlanan filmde bazı değişiklikler yapıldığı dikkat çekiyor. Özellikle ana karakterin adı kitapta Lizzie McVay iken filmde Lori Granger olarak değiştirilmiş.
Palmer bu değişikliğin sebebini şöyle açıklıyor:
“Kitaptaki kızlar arasında erkeklerden bahseden çok fazla sahne vardı, bu da bugünün seyircisi için biraz eski moda kalabilirdi. Biz daha güncel, gençlerin bugün nasıl davrandığını yansıtan bir anlatım tercih ettik. Ayrıca filmdeki gizemin korunması için hikayede değişiklikler yapmak zorundaydık. Çünkü izleyicilerin katilin kim olduğunu önceden bilmemesi, korku-gerilim türü için çok önemli.”
Öldürme Sahnelerinin Arkasındaki Sanat ve Zorluklar
Matt Palmer, filmdeki cinayet sahnelerinin büyük kısmının pratik efektlerle, gerçekçi ve yaratıcı biçimde yapıldığına dikkat çekiyor:
“Yazarken ne hayal ettiysek önce onu yazdık, sonra bunu nasıl gerçekleştireceğimizi planladık. ‘Bu imkansız’ diyen olana kadar pes etmedik. Her bir ölüm sahnesinin birbirinden farklı olması benim için çok önemliydi. Ton olarak bazıları komik, bazıları kanlı ve korkutucu; izleyicide farklı duygular uyandırıyor. Slasher filmlerini severim; özellikle Dario Argento gibi yönetmenlerin öldürme sahnelerindeki ritüel ve estetik anlayışına hayranım. İzleyiciye o anın özel ve unutulmaz olduğunu hissettirmek isterim.”
Favori Film Gecesi Sıralaması ve İzleme Tavsiyeleri
Röportajın sonunda Palmer, bir film gecesi programlaması yapsaydı Mezuniyet Balosu’nu nerede oynatacağını da paylaşıyor:
“Eğer yavaş tempolu bir film varsa onu ikinci sıraya koyardım. Üçüncü film, gecenin ortasında izleyicinin enerjisini zirveye çıkaracak, en çılgın ve zihin açıcı yapım olmalı. Dördüncü film ise, gece ilerledikçe insanların uyanık kalmasına yardımcı olacak bir yapıda olmalı. Mezuniyet Balosu 87 dakikayla kısa ve öz; böylece izleyiciyi sıkmıyor.”